ASALETTEN ASİ KABUL
Kan oturmuş gözlerimden geçiyorsun da şimdi
Sahte bir acının doğurduğu
Kulak misafirleri alıp
Götürmüştü seni erkenden.
Sadık bir ölüm yaraşır
Hülya bahçemde kurulan,
Uzaktan uzağa gıcırtısı duyulan
Aşkın darağacına.
Kan oturmuş gözlerimden geçiyorsun da şimdi
Havanda redif kokusu var.
Saçların yine omzuna akıyor
Oradan nebata can vermeye.
Göz kırpışlarınla kuvvetleniyor
Hür ve gür insanlığımız
Gıda buluyoruz, soluyoruz.
Kan oturmuş gözlerimden geçiyorsun da şimdi
Ne bileyim asaletten asiyim
Mecnun’dan âşık, esaretten tutsak
Cebelleşip yerden yere
Vurduğum gölgem kadar yenik.
Yunus’su bir mısra gibi diriyim
Hiçbir yere giden görkemli deliyim.