AVAZ
sözcüklerin deliliğine depremler koyuyorum
harfleri içten titreten cinsinden
bir avazda doğuyorum terk edilmiş acılardan senin yasına
keşkelerim sıyrılıyor ruhumdan
kendimi derin dehlizlerden duyuyorum
gün saklarken limanı, güvertesinden
yarına bir teslim manevrası iliştiriyorum
dağların hüzünle baktığı yerde inlemesinden
sahte gülüşlerimi takıp yüzümün kör noktasına
çekiştiriyorum iki zaman düşkünü kolumdan
yolun tam ortasında öylece duruyorum
tartılan hafifliğin boş kefesinden
belli aklımın ters köşe durumlarını bilmiyorum
yayların ok atımı gerilmesinden
bu kadar heves fazla büyük, dilin pot kırmasına
kalıbı uygun hesaba yatırdık dara düşen boyumdan
adımlarımı hayatın kekremsi tadına uyduruyorum
hatrına geldikçe keyfimin üst perdesinden