JOHN STEİNBECK-FARELER VE İNSANLAR

Kitabı ilk elime aldığımda (zira askerde olduğumdan düz mantık, hatta belki de ‘mantık aramadan’) Fareli Köyün Kavalcısı kitabı aklıma geldi. Ne alakaysa?

 Kitap, güzel ve hatta harika bir betimleme ile başlıyor ve kitabın sonuna kadar bu betimlemenin lezzetine doyuyoruz. Belli ki yazar hiçte yabancı olmadığı tabiatı anlatıyor. Ki, ilk bebekliğinden beri yaşadığı Salinas kentinin insanlarını işlemiş romanında. Ve biyografisinden diğer pek çok eserinde de aynı konuları işlediğini öğreniyoruz.

 “…Nehrin kıyısında uzanan altın rengi yamaçlar kayalık ve heybetli Galiban Dağları’na tırmanır, vadiye bakan öteki kıyıda ise ağaçlar sıralanmıştır.” Kitabın ilk sayfalarından beri bu tür betimlemeler beni çok etkiledi.

 Kitabın ana konusu işçi sınıfının zor şartları ve ırkçılık diyebiliriz. Zira işçilerin kaldığı barakalardan, çiftlik sahibinin oğlu Curley’in davranışları, çıkan yemeklerden hijyen koşullarına kadar pek çok konuda sorunlar yaşanmaktadır. Irkçılık ise ve Amerika’nın yüzyıllardan beri süregelen ve bugün de maalesef devam eden ayıbıdır. Trump’an Meksika duvarı bu utanç vesikasının son yüzüdür.

 John Steinbeck’in kitaba neden Fareler ve İnsanlar ismini verdiğini düşünüyorum fakat tatmin edici bir şey bulamadım. Kitapta farenin sembolü, yarım akıllı Lennie’nin koruyup kollayıcısı olan George’tan cebindeki ölü fareyi saklaması şeklinde geçmektedir. Ve fare sembolü ilerleyen sayfalarda yine karşımıza çıkmaktadır. Acaba neden Fareler ve İnsanlar adını koydu yazar?

 Kitabın bir başka konusu ise ahlâki yozlaşmadır. Çiftlik sahiplerinden ırgatlara kadar bu yozlaşmayı görmekteyiz. Curley ve Carlson bu yozlaşmanın en açık göstergeleridir. Curley, kibirli ve hükmedici bir olarak gören adi bir insandır. Hayatta her şeye sahip olabileceğini, herkesi ‘haklayabileceğini’ düşünmektedir. Ama sırım gibi Lennie’den dersini alınca dünyanın kaç bucak olduğunu da görmüştür.

 Carlson ise Candy’in köpeğini acımadan vurmuştur. Slim ise ‘ben yaşlandığımda ve yatağa düştüğümde acı çekeceğime beni vurmalarını isterim.’ Diyerek bu acımasızlığı insanlar üzerinde de gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ki, kitabın sonunda Lennie acımasızca en yakın arkadaşı tarafından vurulduğunda insanlar ve hayvanların Amerika’da aynı değere, hatta insanların daha da değersiz olabileceğine şahit olmaktayız. George Lennie’yi kendi rızası ile değilde toplum dayatmasının getirdiği baskıdan dolayı vurduğu gerçeğini de atlamamak gerekiyor. Curley, Carlson ve diğer avenelerinin Lennie’nin ölümüne üzülen Slim ve George’un duygu hallerine şaşırması Amerika’nın eşkıya zihniyeti ile yaşadığı yılların çok eski olmadığını göstermektedir. Üzüm üzüme baka baka kararırmış.

https://www.sabah.com.tr/amerika/2018/12/20/meksika-duvari-icin-bagis-kampanyasi-baslatildi-2-bucuk-milyon-toplandi

https://www.dunyabulteni.net/amerika/beyaz-adamin-amerikadaki-kanli-tarihi-dosya-video-h294126.html

Deruhte Dergi

Deruhte Dergi, kendini içinde bulunduğu işin tamamından mesul görenlerden oluşur. Biz işin bir ucundan tutarak vicdanını rahatlatmayı başaramayanlarız. Edebiyatı umut ve kaygı ile seyrediyor ve bu kaygının diri tutulmasını umudumuz adına önemsiyoruz. Yazmayı salt ‘vakit öldürme aracı’ veya piyasaya(!) ürün sunma imkânı olarak görmemekte ısrar ediyoruz. Deruhte Dergi ekibi, ismiyle müsemma olmayı en büyük paye kabul eder.

One thought on “JOHN STEİNBECK-FARELER VE İNSANLAR

  • 10 Nisan 2021 tarihinde, saat 19:02
    Permalink

    Güzel bir yazı olmuş tebrikler. Kitabın ismi Robert Burns ‘ün bir şiirinden geliyor; “En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider…” Yani insanların planlarımızın ne kadar kusursuz görünse de, ters gittiğinden bahsediyor. Yazar bu şiirden etkilenerek kitaba Fareler ve İnsanlar ismini vermiş.

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir