HAYATI ISKALIYOR MUYUZ?

Evet, ıskalıyoruz.

“Hayatı ıskalamak nedir?” ve “Iskalanması gereken midir hayat?” öncelikle bu soruların bahçesinde dolaşalım ve bizi ağırlamasını isteyelim. Bahçeye birlikte girelim mi, haydi!

Hayat iki türlüdür; yaşadığımız ve gurbette olduğumuz hayat: dünya hayatı; bir diğeri ise asıl yurt olan ve bu hayatın tarlası mesabesindeki dünyanın neticesi konumunda olan hayat: ahiret hayatı…

Yaşıyor ve henüz dünyada olduğumuz için bunları yazıyorsak ve henüz dünyada iken bunları okuyorsanız ıskalanmaması gereken ama ıskalanılan hayattan bahsetmenin vakti gelmiş demektir. Hayatı ıskalamak, kendilik ve yetkin dünya tasavvuru bilincimizin farkında olunmadığı durumlarda yapılagelen haybeden işler bütünüdür. Bu tanımdan iki husus dikkat çekmektedir: “kendilik bilinci” ve “yetkin dünya tasavvuru bilinci”
Kendilik bilinci, dünya hayatındaki insanın kendini bilmesi ve bu gayede insanın kendisine yaptığı yolculuktur. Bu yolculuk, kendilik bilincinin kuşkusuz gereklerini oluşturur. Üzülerek ve sıkılarak söylemeli ki; modern insan kendisine olan yolculuğunu bugün yitirmiş durumda ve bu yolculuğun behemehal olması gerektiğinin de farkında değil! Dünyanın içerisinde kendisini kaybetmiş ve bu hengamede kaybolmuş durumda. Hayatımız, bizim kontrolümüzden çoktan çıktı. Artık dijital çağın içerisinde teknolojinin gereklerine uyarak kendimizi yontuyoruz. Hoş, teknolojinin hayatımızdaki yeri tartışmak gerekmeksizin büyük bir öneme sahiptir. Artık bilimin kolayca ulaşıldığı, hayatımızın hızlanarak kolaylaştığı ve tüketeceğimiz yemeklerin bile iki tık uzağında olduğumuz bir dünya… Mesele, bu dijital çağda insanın kendisini nasıl konumlandırdığıdır.

“Hayatımızın bu denli kolay ve hızlı hâle gelmesi bizi nasıl etkiledi?” Günümüzde sorulması ve üzerinde uzunca durulması gereken mesele bu ve bu olmaya devam ediyor. Haklarını teslim etmek gerekir ki uzmanlar bilimsel açıklamalarını ve yol haritalarını bu bağlamda ortaya koyuyorlar. Önemli olan bizim bu açıklamalar ve yol haritaları karşısındaki tavrımız, yani ne kadar bize hitap ediyor ve bizdeki etkilerinden ne haber? Önemli olan budur.
Bütün bunları niçin dile getirdim; kendimize yolculuğumuzun farkındalığını tekrar kazanmak için. Çünkü bu farkındalığı kazanmakla esenlik bulacağız insan kardeş.

Esen kalın.

Deruhte Dergi

Deruhte Dergi, kendini içinde bulunduğu işin tamamından mesul görenlerden oluşur. Biz işin bir ucundan tutarak vicdanını rahatlatmayı başaramayanlarız. Edebiyatı umut ve kaygı ile seyrediyor ve bu kaygının diri tutulmasını umudumuz adına önemsiyoruz. Yazmayı salt ‘vakit öldürme aracı’ veya piyasaya(!) ürün sunma imkânı olarak görmemekte ısrar ediyoruz. Deruhte Dergi ekibi, ismiyle müsemma olmayı en büyük paye kabul eder.

One thought on “HAYATI ISKALIYOR MUYUZ?

  • 31 Mayıs 2019 tarihinde, saat 12:03
    Permalink

    Semih bey kitap ne zaman çıkaracaksınız İnstagram açsanız sizi takip etsek güzel yazılarınızı ☺️

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir