İNSAN HAKLARI DRAMI – PETER HANDKE VE NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ
Nobel Edebiyat Ödülü… Bu ödül, her sene kime giderse gitsin tartışıla gelmiştir. 2016 yılında Bob Dylan’a verilen bu ödülü Dylan almaya gitmemiş ve uzun süre sessizliği tercih etmiş; nihayetinde 2017’nin Nisan ayında ödülü almaya karar vermişti. Bu yıla ait yeni ödül, Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro’ya verilmiş; 2018 yılına gelindiğinde ise kimseye verilmeyeceği açıklanmıştı. Zira Nobel Ödülleri’ni dağıtan İsveç Akademisi, kendi içinde başta cinsel taciz suçlamaları olmak çeşitli meseleler ile çalkalanmaktaydı. Tüm bu yaşananlar esnasında bizler de İsveç Kraliyet Akademisi itibarının açıkça yerlerde süründüğüne şahit olmuştuk.
2019 yılına geldiğimizde ise Nobel Edebiyat Ödülü’nün, Bosna’da katliam yapıp bu yaptıklarını inkâr etmiş Slobodan Miloseviç’e olan hayranlığını dile getiren Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verilmesi, insanlık onurunu kırıcı ve zalimleri destekleyen alçak bir karar olarak karşımıza çıkmaktadır. Üstelik 1948 yılından beri törenlerin düzenlendiği 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde, insan haklarını çiğneyen ve zalimliği körükleyen mezalimlere edebiyat ödülü vererek desteklemek, hakiki manada insan hakları dramı olmuştur.
Geçtiğimiz günlerde de Almanya’da Nelly Sachs adına verilen edebiyat ödülüne, Pakistanlı yazar Kamila Shamsie layık görülmüş ancak yazarımızın Filistin halkına destek vermesi gerekçe gösterilerek ödülün geri alındığına şahit olmuştuk. Nerede bir insan hakları dramı yaşanıyorsa orada bu tip ikiyüzlü hareketlerin var olduğuna ise yüzyıllardır şahit olmaktayız.
Nobel Edebiyat Ödülü’nün Handke’ye verileceğinin duyurulmasının ardından Milli Savunma Bakanlığımız: “2019 Nobel Edebiyat Ödülü’nün Bosna soykırımının canisi, masum Boşnak kardeşlerimizin katili, Miloseviç’in en büyük destekçisi ve soykırımın inkârcısı Peter Handke’ye verilmesini en sert şekilde kınıyoruz.” Sözleriyle bu kararın kabul edilebilir bir yanının olmadığını ifade etmiştir. Bunun yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti olarak, yapılacak ödül törenine katılmamak suretiyle boykot kararı almış bulunmaktayız. Bizim gibi Arnavutluk ve Kosova da ödül törenine katılmayacağını belirterek boykot kararı almıştır.
İsveç Kraliyet Akademisi tarafından verilen ödülün bir kez daha gerçek yüzünü gördüğümüz şu anda zalimlere karşı yıllarca haklı mücadelesini sürdürmüş olan Bosna halkına ve rahmetli Aliya’mıza selam ediyoruz. Ve Aliya İzzetbegoviç’in “Hümanizmin Manası”nın ne olduğunu anlatan sözlerini burada aktarıyoruz:
“İnsanın şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan her şey gayri insanidir. Bu itibarla, insanın yaptıklarından mesul olduğunu tespit etmek ve onu bu yüzden cezalandırmak insanidir; ondan pişmanlık duymasını, tutumunu değiştirmesini, “uslanmasını” istemek ve onu bağışlamak da gayri insanidir. İnsanları kanaatleri yüzünden takibata uğratmak, kanaatlerinden vazgeçmelerini talep etmekten daha insanidir. Binaenaleyh insani olan cezalar bulunduğu gibi, son derece gayri insani bağışlamalar da vardır. Engizisyoncular insanın ruhunu kurtarmak üzere bedeni yaktıklarını iddia ediyorlardı. Modern enkizitörler ise tam tersine, beden için ruhu “yakıyorlar”. İnsanı üretici ve tüketici fonksiyonuna indirgemek, her insana üretim ve tüketimde bir yer temin edilse bile hümanizmi değil dehümanizasyonu teşkil eder. İnsanları zorla terbiye etmek, bu sayede “iyi” ve disiplinli yurttaşlar haline gelseler bile gayri insani bir tutumdur.”