CEBİMDEKİ BOZUKLUKLAR
Yolun karşısında bana dik dik bakan bir genç görüyorum. Yirmili yaşların başında olabileceğini düşündüğüm gencin üzerinde eski bir deri ceket
DevamYolun karşısında bana dik dik bakan bir genç görüyorum. Yirmili yaşların başında olabileceğini düşündüğüm gencin üzerinde eski bir deri ceket
DevamKüçürek öykü üzerine sonuncusunu Vural Kaya ile gerçekleştirdiğimiz soruşturmaya, öykü alanının en keskin kalemlerinden Abdullah Harmancı ile devam ediyoruz. Abdullah
DevamUzun zaman oldu. Küçürek öykü üzerine bir soruşturmaya kalkışmıştım. Fakat tembellik ve çeşitli mazeretlerle bu soruşturma yarım kalmıştı. Sonra düşündüm
DevamŞimdi elimde amcamın bana yıllar önce hediye ettiği, bugüne kadar hiç kullanmadığım ama yanımdan da hiç ayırmadığım pelikan marka, ortası
DevamDavut’u hatırlarsın belki. Ama yine de kısaca anlatayım sana. * Davut çobandır. Topluma karşı kaygısız ve saygısızdır. Keçileriyle bir o
Devamİsmet Efe’nin çenesi, yasladığı bastondan bir anlığına kayınca şekerlemesi dağılıveriyor. Biraz ilerideki çeşmenin hemen yanıbaşında sayıları onu bulan cırtlak sesli
DevamEdebiyat, bilhassa şiir, en eski sanat dallarından birisi. Gözle temas kurması açısından kısmen görsel diyebiliriz. Bu konuda ben henüz karar
DevamBen Şerif Teksöz. Kırk altı yaşındayım. Şehrin en büyüğü, Bakobank’ın müdürüyüm. Aylık -resmî- kazancım onaltıbindörtyüzyetmişikiliraotuzdörtkuruş. Ha, pardon. Meslek alışkanlığı. Doğru
Devam“Ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar; işte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.” Mü’minûn Sûresi
DevamTekbir getirip ellerini bağladı. “Sübhaneke Allahümme…” olmadı, bir kere daha denedi. Bu sefer de olmadı. Bir kez daha. Fatiha’ya geçti
Devam