RESSAM İLE FÂRİS’İN BULUŞTUĞU YÜZ ALTINCI GÜN
Onu ilk defa Ebu Nusseir Tepesi’nde görmüştü. O saatlerde güneş neredeyse kaybolmak üzereydi. Fâris’in anlatacak çok şeyi vardı. Yolda gelirken
DevamOnu ilk defa Ebu Nusseir Tepesi’nde görmüştü. O saatlerde güneş neredeyse kaybolmak üzereydi. Fâris’in anlatacak çok şeyi vardı. Yolda gelirken
DevamBir vapur hayal ediyorum. Bu vapur, köpüklerin üzerinde dalgalanarak gidiyor olsun. Ben bu vapurun güneşe en yakın köşesinde elimde bir
Devam“İşte tüm görkemiyle hayat… bunu her zaman duyarsınız çölde. Onu bulmak ve korumak öylesine güç ve çetindir ki, bu yüzden
DevamEvdeyim. Ama yetmiş altı yıldır evimi bulamamış gibiyim akşam ezanını duymamış gibi Ben bir gezgin değilim. Ama dünyanın bütün yıldızlarını
Devam“Houston, burası Apollo 11. Penceremden dünya gözüküyor.” Houston, burası da belediye otobüsü. Bence benim penceremden de dünya gözüküyor. Sabah güneşi
DevamBizim dört duvarlı küçük bir odamız vardır. Bir duvarında pencere, önünde de kaktüsler vardır. Kahverengi kanepelerimizde babamla kitap okumuş ve
Devam