YAKARIŞ
Bir derviş hırkasını düşünür
coğrafyalara sığmayan sancılar arasında
tekkeleri evvelden virân şehirlerde
kerâmetten yoksun abalar konuşulur
Himmetten bahisler açılır
yecüc ve mecücün zincire vurulduğu yerde
gökten ilahî yıldızlar dökülür
yeniden o kadîm ses sarar
umulmaz diyarları
Ve ben heybemde yalnılgılarımla
bir ikindi üstü düşerim bu yola
kuşların ve zambakların ardından
gümrah nehirlere doğru
gökdelenler arasından
bilirim
gecenin ortasında
şafağın alnında
ya da bir kuşluk vakti
lanetli kavimleri
saçlarından bir el yakalar
Düşerim yola kelimelerime inanarak
düşerim gövdesinden dallar fışkıran ağaçlar aşkına
sığınmak için müjdelerine